13 Haziran 2002
Prof. Dr. Mustafa Özcan ÜLTANIR
Amasra, Ankara için hafta sonu turizm merkezi. Enerji açısından ise ayrı bir önemi var. Altında kömürü olan, üstünde rüzgârı esen enerji kaynağı beldesi. Bitmedi, Enerji Bakanı Çakan’ın seçim bölgesi, Bartın ve Amasra geçmişte Zonguldak’a bağlı idiler. Bugün de kömür açısından Zonguldak ve Amasra bir bütün. Zonguldak, Bakan Çakan’ın doğum yeri ve Zonguldak Belediyesi’nde hizmetleri var. Orada da elektrik tahsilatı ile uğraşmış. TÜSİAD adına yaptığımız ziyarette, elektrikte özelleştirmeyi konuşurken bize kendisi anlatmıştı, “Zonguldak Belediyesi katırlarını nasıl özelleştirdiğini ve enerjide özelleştirme sayfasını açacağını”, ama olmadı ve olacağı da yok.
Amasra’da Zeki Çakan Caddesi’nden karşıya geçip Belediye önünde Başkan Ali Yıldırım ve psikiyatrist eşi Dr. Ayşegül Hanım ile karşılaşıyoruz. Yeraltındaki kömürün, yerüstündeki rüzgârın kullanılması gerektiğini söylüyoruz. Yatırımcılar, rüzgâr ölçümlerine başlamışlar, ama rüzgârın önü kapalı. Ali Bey rüzgâra sıcak bakarken, kömür için biraz çekingen. Yine de Ayşegül Hanım gibi karşı değil. Ayşegül Hanım’ın teknolojik gelişmeleri ve ekonomik gerekçeleri öğrenince, kömüre yandaş olacağına inanıyoruz. Amasra Kömür Santralı iki yıl önce gündeme gelmişti. İhale açılmadan bir firmanın çalışmaya başlaması, o sıra çok tartışılmıştı. Ayrıca, turizme zarar verme endişesi abartılmıştı. Yerli kömür yerine, ithal kömür sevdalısı TEAŞ uzun dönemli planlama diye karşı çıkmıştı. Zonguldak’lı Çakan döneminde proje unutulmuş durumda, oysa o zamanki Bakan Çanakkale’li Ersümer bu kömür santralını benimsemişti.
Kömür konusuna geçmeden, bakın Bakan Çakan döneminde rüzgârın önü nasıl tıkandı! Türkiye’nin toplam 19 megavat (MW) kurulu rüzgâr gücüne, 2000 yılından beri bırakın bir MW’ı bir kilovat dahi eklenmezken, geçen yıl Almanya 2668 MW, İspanya 1076 MW, İtalya 210 MW ve Yunanistan 115 MW ekledi. Bizde ise tam tersi oldu. Yapılması gereken ve kaynağı bulunmuş 324 MW’lık rüzgâr projesi, Bakan Çakan döneminde bürokratik oyunlarla çöpe atıldı. Geriye yapılabilecek 161 MW kaldı, ondan da ümit yok. Ölçümlere harcanan onlarca milyon dolarlar boşa gitti. Amasra’da da ölçümlere başlanılmış olması, idarenin bugünkü zihniyeti karşısında hiçbir şey ifade etmiyor.
Bakan Çakan’ın bir doğrusu var, 2006 yılında elektrik sıkıntısı bekleniyor. Yumurta kapıya dayanınca, doğalgaz ve mobil santrallara kalkışılmasın. Pik yük için hidrolik santrallardan önce, baz yük için kömür santralları gerektiği de unutulmasın. Zonguldak ve Amasra bu açıdan büyük önem kazanıyor. 1998’de gündeme getirilen, bugün için önceliği olmayan, yöredeki Filyos ithal kömür termik santralı projesi bir yana bırakılırsa, TTK’nın yeniden yapılanma programı kapsamında 1999’da ortaya atılan projelere yeniden bakmakta yarar var. Yörede taşkömürü üretiminin beş yıllık süreçte 2 milyon tondan 4.5-5 milyon tona çıkarılması, dörtte üçünün termik santrallarda kullanılması mümkün. Dolayısıyla, mevcut Çatalağzı B santralına ilaveten, istenirse önümüzdeki 4 yılda Çatalağzı, Armutçuk ve Amasra bölgelerinde yeni termik santrallar kurulabilir. Tabiî, bu santralları artık devlet değil, özel sektör kuracak.
TEAŞ döneminde, 2013-14 yıllarında devreye girmesi plânlanan 600 MW’lık yeni Çatalağzı santralı öne çekilmeli. Çatalağzı B Santralı’nın işletme hakkını devralmak için Hazine garantisinden vazgeçen ve Çayırhan Termik Santralı’nı verim, çevre koruma, ucuz üretim ile örnek santral yapan grup, kazanılmış hakkıyla Çatalağzı’nı devralıp yeni üniteler eklemek istiyor. Zarar eden TTK ocaklarını yeni teknoloji ile işletmeye de talip olacak. Değerlendirilmesi gereken bir teklif. Çatalağzı kadar önemli bir başka proje de, Amasra Termik Santralı. Amasra’da yılda 637 bin ton santral ürünü kömür üretileceği ve tonunun 50 dolara mal olacağı TTK tarafından hesaplanmış. Özel sektör elinde yeni teknoloji ile daha ucuza daha fazla üretim yapılabilir. TEAŞ elektrik plânlamasında 2015 yılına atılan, şimdi belirsizliğe itilmiş olan, 600 MW’lık Amasra Termik Santralı, 2006 sendromuna çare olacak projelerden biri.
Evet, Amasra üzerine titrenmesi gereken bir turizm beldesi. “Turizm alanında termik santral kurulur mu?” demeyin. Çevreyi kirletecek değil, çevre dostu santraldan söz ediyoruz ve tek yanıtımız var. “Yeşil Kömür Teknolojisi ile evet”. Akışkan yatak teknolojisi ile kömür yakıldığında, bacadan atılan su buharı oluyor. Avrupa’da bu santrallar kentlerin içinde kuruluyor ve atık ısısı merkezi ısıtmada kullanılıyor. Santral kurulduktan sonra da, Sultan Fatih’in at üzerinde seyrettiği tepeden, yine yemyeşil bir Amasra görürsünüz. Balık yemek için Büyük Liman’da Çeşm-i Cihan’a oturup Yakup Tuş ustanın dillere destan mönülerini tadar, içkinizi yudumlarken, tertemiz Amasra havası solursunuz. Hükümetin ömrü doldu doluyor, ama Bakan Çakan bunu hiç düşündü mü acaba? 9. Cumhurbaşkanı Demirel’in dediği gibi, zengin kaynaklarımızın fakir bekçisi olmayalım da...