24 Ağustos 2000

 

 

ENERJİDE PLANLAMA KAOSU

 

Prof. Dr. Mustafa Özcan ÜLTANIR

 

Sevgili Dünya okurları, merhaba.

 

Bundan böyle her Perşembe, Enerji Platformu’nda sizlerle birlikteyiz.

 

Yıllardır gazetelerde ve dergilerde, çeşitli raporlarda, radyo ve TV ile medyada irdelediğimiz enerji sorunlarını, liberal bakış açısı ile artık Dünya’da ele alacağız.

 

Genel enerji bir yana, elektrik sorunumuz var. Yirmibeş yıl öncesinde kaldı sandığımız elektrik kesinti ve kısıntıları, hak etmesek de yine gündemimizde.

 

Elektrik sıkıntısının 2000-2002’de süreceği, 2003’de biteceği söyleniyor. Sözde planlamacılarımıza göre 2003-2004’de elektrik fazlası olacakmış. Bunun için yatırımların önü kesiliyor. Biz onlara katılmıyoruz. Sıkıntı daha ileriki yıllara sarkacak. Şimdi 2004-2010 arası elektrik darboğazının tohumlarını atıyorlar.

 

Elektrik talebimiz yılda %8-10 arttığından, 1998’de 1999 sıkıntılı görünüyordu. Ekonomik durgunluk ve deprem felaketinden artış %4’de kaldı da, büyük sıkıntı yaşanmadı ama, mumlu günlere merhaba dedik. Su gelirlerinin azlığına karşın, barajlar kritik seviyelere dek kullanıldı. Santrallara doğal gaz bulunamadı.

 

Bu yılın ilk yarısında ise talep artışı, yine %7-8’lere tırmandı. Barajlar dolu değil ve birkaç yıldan önce normal düzeylere ulaşamaz. Artan doğal gaz talebine karşın, gelebilirse en erken İran gazı 2001’de gelecek. İnşaatı bitecek bir Birecik Hidroelektrik Santralı var. 672 mega-vat (MW)’lık Birecik’in yıllık üretim kapasitesi 2,5 milyar kilovat-saat (kWh). 2000’nin elektrik açığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı göre 7 milyar kWh. Açık 2001’de 10 milyar kWh’a ve 2002’de 15 milyar kWh’a ulaşabilir. Bu giderek, 2-4 saatlik kesinti-kısıntı demektir.

 

Başbakanlık talimatı ile 2001-2002’de ortaya çıkacak enerji açığını karşılamak için işletmeye alınacak 29 BOT projesi saptandı ve 27 Mayıs 2000 günü protokole bağlandı. Buna göre 2001’de işletmeye girecek toplam 345 MW gücünde 9 rüzgâr santralı bulunuyor. Bunların yıllık üretimi bir milyar 28 milyon kWh. Açığın yalnızca %10-15’ini kapatabilir. Üstelik, 186 MW’lık 4 proje henüz Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından onaylanmış değil.

 

2002’de işletmeye girmesi öngörülenler; dört santral ile 786 MW doğal gaz, bir santral ile 25 MW jeotermal, 7 santral ile 73 MW hidrolik ve 8 santral ile 150 MW rüzgâr projelerinden oluşuyor. Toplam güçleri 1034 MW. Yıllık üretim kapasiteleri 5 milyar 377 milyon kWh. Açığın yarısını zor karşılayabilecek. Büyük payı 4 milyar 433 milyon kWh ile doğal gaz santralları alıyor. Jeotermal, hidrolik ve rüzgâr toplamı 944 milyon kWh. Hidrolik ve rüzgâr santralları küçük projeler ama, 9 proje DPT onayı bekliyor.

 

DPT Müsteşarı, onay bekleyen projelerin, “konunun hassasiyeti nedeniyle” Yüksek Planlama Kurulu (YPK)’na sevk edildiğini açıkladı. Onaylama yerine bu oyalama, taahhütnamesi alınmış santralları geciktirmekten başka nedir?

 

DPT engeline karşın, 2002’de işletmeye girmek üzere başvurusu yapılan daha 12 proje var. 5 tanesi 2685 MW ile termik, 7 tanesi ise 344 MW ile hidrolik. 240 MW’lık 10 rüzgâr projesi de eklenebilir. Küçük hidrolik ve rüzgâr projelerini bile engelleyen DPT, 1998 başından beri onay vermeyip beklettiği Aliağa LPG (700 MW), Aliağa Fueloil (685 MW), Esenyurt-Boğazköy Doğal Gaz (400 MW) BOT santrallarından hiç söz etmemekte. Bunların yanısıra stratejik özellik taşıyan Iğdır Doğal Gaz (500 MW) ve Tufanbeyli Linyit (300 MW) santralları için de 2002’de işletmeye girmek için başvuru yapılmış durumda. Üretim kapasitesi yılda 12 milyar kWh olan bu termik projelere DPT “evet” diyebilecek mi?

 

Enerji sektöründe zaman altından kıymetli. Onca gecikmenin sorumlusu DPT Müsteşarlığı, pervasızca “proje bekletilmediğini” söyleyebiliyor. YPK gündemine sokmak bekletmek değilmiş gibi. Anlaşılan, DPT’nin eli ve gölgesi enerji yatırımlarından çekilmedikçe aydınlığa çıkılamayacak. Bu DPT ile Enerji Bakanlığı’nın portföyündeki 32 bin 300 MW’lık 197 proje, gerekse de 2010’a kadar gerçekleştirilemez. Sektörünün önünü tıkayan bir de TEAŞ var. TEAŞ ve Enerji Bakanlığı’nın Araştırma-Plan-Koordinasyon (APK) birimleri, DPT’ye suflörlük yaparak, Bakanlığın altını oyuyorlar. Bari planlama nedir bilseler. Enerji Bakanı Ersümer, bakalım bu birimleri ne zaman hizaya getirecek?

Kasim 29 2016 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Haklı İstemi

Kategoriler

DUYURULAR