28 Eylül 2000

 

 

Elektrik Sektöründe İşletme Hakkı Devirleri

 

Prof. Dr. Mustafa Özcan ÜLTANIR

 

Türkiye’de enerji projeleri gecikerek ele alınıyor ve gecikmelerle tamamlanıyor. Bunun faturasını ulusça ödüyoruz. Santralların yapımındaki gecikme bir yana, yapılmış santralların daha verimli işletilmesi için düşünülen İşletme Hakkı Devri (İHD) yönteminin sonuç vermesi bile çok gecikti. Sonunda Dünya Bankası; “Ya bu işlemleri yıl sonuna kadar bitirin, ya da durdurun” dedi.  İleride İHD yerine, mülkiyet devri gündeme gelecek. O zaman da devir bedelleri çok yükseleceğinden, yeni yatırımların yanısıra, buna finansman bulma sorunu ortaya çıkacak.

 

İHD’nin güzel bir örneği, Çayırhan Termik Santralı. Bu santralın I. ve II. ünitelerinin İHD üç ay önce tamamlandı. İşlem, Özal’ın 1984’de çıkarttığı 3096 Sayılı Yasa’ya göre yapıldı. Ancak, ilk termik santralın devri 16 yıl sonra gerçekleşti. Çayırhan, yeraltı işletmeciliğiyle çıkarılan linyiti kullanıyor. Santralın halen montaj çalışmaları süren III. ve IV. üniteleri de tamamlandığında devredilecek. I. ve II. üniteler 150’şer, III. ve IV. üniteler 160’ar MW’lık. Çayırhan’ın toplam gücü 620 MW. Santralın I. ve II. ünitelerinin devri Enerji Fonu'na 85 milyon dolar getirdi. III. ve IV. üniteler de 100 milyon dolar getirecek. Toplam gelir 185 milyon dolara çıkıyor. Şirket, santralın ve linyit madeninin rehabilitasyonu için de 75 milyon dolar yatırım yapacak.

 

İHD’ni devlet malını peşkeş çekmek gibi göstermek isteyen çevrelere karşı, alınan bedelin santralın gerçek maliyeti ile ilgisi olmadığını vurgulayalım. Çünkü, santral satılmadı. 20 yıl süre ile İHD yapıldı. Bedelsiz de yapılabilirdi. İşlem, Danıştay’ca onaylanan İmtiyaz Sözleşmesi’ne göre, tahkim ve özel hukuk şartları olmaksızın gerçekleştirildi. Devir bedeli ile sağlanan gelirden öte, santral ucuz elektrik üretmeye başladı. Çayırhan TEAŞ'ın elinde iken, ortalama ticari maliyeti 1998’de 15.69 cent/kWh, 1999’da 6.92 cent/kWh olarak gerçekleşmişti. Şimdi sözleşmeye göre santraldan üretilen elektriğin ortalama satış fiyatı 4.315 cent/kWh. Böylece, TEAŞ zarar ettiği bu santraldan, 2.6 cent/kWh daha ucuza elektrik alma olanağına kavuştu.

 

Çayırhan Termik Santralı'nın İHD sonucunda, Şirket’in çalışanlara olumlu yaklaşımı, o güne kadar üretim artışının önündeki engellerin kalkmasına da yardımcı oldu. Daha ilk ayda %10 kadar üretim artışı sağlandı ve düzenli işletme sergilendi. İHD için yalnızca bu kazançlar bile yeterli. Devir bedeli olmasa, satış fiyatı çok düşecekti. Bir örnek daha. İHD 1996’da yapılan Hazar I ve II hidroelektrik santralının işletmecisi, şu sıkıntılı günlerimizde; “Kabul edilirse üretimimi artırabilirim” diye teklif yapıyor. Hazar gibi küçük santraldan, özel sektöre yakışan tutarlı ve anlamlı büyük çıkış.

 

Çayırhan’ı diğer termik santralların İHD izleyecek. Sırada 4501 sayılı yasaya göre, imtiyazdan özel hukuka geçirilen dört termik santralın İHD var. Bu santrallar; Yatağan (630 MW), Yeniköy (420 MW) - Kemerköy (630 MW), Soma A-B (44 + 990 MW) ve Kangal (300 + 157.3 MW).  Bu santralların, üzerinde mutabakat sağlanmış Uygulama Sözleşmeleri için gerekli Bakanlar Kurulu Kararı da alınmış bulunuyor.

 

Sıralanan santrallar için teklif edilen ortalama enerji satış fiyatları şöyle: Yatağan 2.472 cent/kWh, Yeniköy 2.485 cent/kWh – Kemerköy 2.594 cent/kWh, Soma 3.184 cent/kWh, Kangal 2.603 cent/kWh. Üç yıl öncesine kadar bu fiyatlar TEAŞ maliyetlerinin altında idi. Son iki yıldır santrallardan fazla üretim yapıldığından, TEAŞ maliyetleri inanılmaz biçimde düşmüş görünüyor. TEAŞ’ın tutarlı maliyet muhasebesi olmadığından, bazı işlemler kasıtlı maliyete yansıtılmadığından, bu pek de gerçekçi sayılamaz. Ancak, yukarıdaki fiyat teklifleri de serbest rekabet ortamında alınmış değil. Yeni bir pazarlıkla belki biraz aşağıya çekilebilirdi ama, nedense yapılmadı.

 

Özelleştirmeye muhalif TEAŞ, şimdi bu santralların Uygulama Sözleşmeleri’nin eklerine karşı çıkıyor ve bunu yaparken de, Bakanlığa gönderdiği yazısında, “yeni bir Bakanlar Kurulu Kararı istihsali gerekip gerekmediği bilinmediğinden” diyerek, hem sorumluluğu Bakanlığa atıyor, hem de yeni bir Bakanlar Kurulu kararı istiyor. Amaç, yıl sonuna kadar işlemleri engellemek mi? Yeni santrallar kurdurulmuyor, mevcut santrallar devredilip, verimli çalıştırılmıyor ve karanlıktayız. Türkiye’yi karanlığa itenler, birbirleri ile paslaşarak özelleştirmeye karşı ayak diremeye mi çalışıyorlar?

 

İHD için bekleyen yalnızca dört santral da değil. Ayrıca, Aliağa Motorin (180 MW), Orhaneli (210 MW), Çatalağzı (300 MW) Tunçbilek (429 MW), Seyitömer (600 MW) termik santralları da işlemlerin tamamlanmasını bekliyor. Termik santrallardan başka İHD çalışmaları yürütülen üç hidroelektrik (105 MW), İHD için başvurusu yapılmış 12 hidroelektrik (910 MW) ve bir jeotermal (17 MW) santral da var.

 

Elektrik dağıtımında, 20 görev bölgesinin İHD işlemleri sürüyor görünse de, İmtiyaz Sözleşmesi kapsamında İHD Sözleşmesi, Elektrik Satış Anlaşması ve Fon Anlaşması imzalanan, 5 bölge var. Bunun dışında Uygulama Sözleşmesi hazırlanan 5 ayrı bölge için Bakanlar Kurulu Kararı da çıktı. Bakanlar Kurulu’nda bekleyen 4 bölge bulunuyor. 6 bölge ise Bakanlık’ta bekletiliyor. Yıl sonuna kadar İHD yapılabilecek olanlar: 17. bölge (Samsun-Ordu-Sinop), 22. bölge (Elâzığ-Malatya-Tunceli-Bingöl), 23. bölge (K. Maraş-Adıyaman), 25. bölge (Şanlı Urfa), 28. bölge (Zonguldak-Çankırı-Bartın-Karabük). Büyük şehirler bu listenin dışında. İstanbul (Trakya Yakası) için Bakanlar Kurulu kararı çıktı, işlemleri eksik. Ankara için henüz Bakanlar Kurulu onayı yok. İzmir bekletilen projeler arasında.

 

İşlemleri hızlandırmak için sihirli değnek mi gerekiyor?

 

Kasim 29 2016 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Haklı İstemi

Kategoriler

DUYURULAR