31 Mayıs 2001

 

 

Mavi Akım Ne Getirecek?

 

Prof. Dr. Mustafa Özcan ÜLTANIR

 

Mavi Akım ne getirecek? Gaz mı, yoksa sorunlar mı? Oysa, 2000 yılından itibaren doğal gaz getireceği söyleniyordu. Gaz gelmesi gecikti, ama soruşturma gerekiyorsa, onun da geciktiğini söyleyebiliriz. Eğer Mavi Akım ile minare çalınmışsa, kılıfı çoktan dikilmiş. TBMM’nin 1.4.1998 tarihli 74. Bileşim’inde onaylanması uygun bulunan Mavi Akım anlaşması, Bakanlar Kurulu’nca 30.4.1998’de onaylanmış ve 12.5.1998’de Resmî Gazete’de yayınlanmış. Bugün eleştirilen ve soruşturulan tüm inceliklere ilişkin yöntemler anlaşmada var.

 

Meclisteki görüşmede, ANAP Kocaeli Milletvekili rahmetli Hayrettin Uzun, şahsı adına anlaşmaya karşı çıkmış. FP adına yapılan konuşmalarda, İran gazının önüne geçmesi nedeniyle eleştirilmiş, ama müspet oy verileceği de açıklanmış. Mavi Akım’ın İran gazındaki belirsizliklere ve gecikmelere karşı bir alternatif olduğu gerekçesinde yer almış. CHP adına yapılan konuşmada, “anlaşmanın kabulünü CHP olarak onaylıyoruz” denilince, CHP ve ANAP sıralarından alkışlanmış. ANAP ve DYP adına konuşma yapılmamış. O günkü Enerji Bakanı Ersümer, “gazın getirilmesi ile ilgili tedbirler alındığı gibi, gelmeme ihtimaline binaen de gerekli tedbirleri almış bulunuyoruz” demiş. Bileşime 281 milletvekili katılmış, 258 kabul, 23 mükerrer oy çıkmış.

 

Rusya Izobilnoe’den Dzhugba limanına 380 km’lik 48 inçlik kara boru hattından gelecek gaz, Dzhugba-Samsun arasında 376 km’lik yolu, 2200 metre denizaltına yerleştirilecek iki adet 24 inç çapındaki boru hattıyla geçecek. Samsun’da Türkiye’ye cif olarak teslim edilecek. Samsun-Ankara arasında 470 km’lik 48 inç çaplı boru hattıyla taşınacak. Hattın Rusya ve Türkiye kara alanlarındaki kısımları tamamlanmak üzere. Karadeniz geçişi için Rus-İtalyan ve Japon işbirliği ile finansmanın sağlandığı, boruların temin edilmekte olduğu biliniyor. Projenin maliyeti 3,4 milyar dolar. Türkiye’nin gaz pazarını elinde tutmak isteyen Rusya maliyetini yüklenmeye hazır. Böylece, Türkiye’nin Rus gazına bağımlılığı 2020 yılında bile yüzde 45’in altına düşmeyecek.

 

Proje gecikmiş durumda. 2000’de 0,5 milyar metre küp (bcm), 2001’de 4 bcm gaz gelmeliydi. 2002’de 8 bcm’e, 2007’de 16 bcm çıkması ve 2025 sonuna kadar sürmesi gerekiyor. 2000-2001 alımları yapılamadı. Gelecek yıl Mart ayında biteceği, 8 bcm gaz gönderileceği söyleniyor. Acaba gelebilecek mi? Rusya gecikmeden kendini değil, Türkiye’yi sorumlu tutuyor. Özel vergi rejimi ek protokolü ve ÇED raporunun geç onaylanmasını gerekçe gösteriyor. “Bunun inşaata ne etkisi var”, denilebilir. Bu arada, Rusya’nın tazminat ödeme yükümlülüğü olduğu da kuşkulu.

 

Yapımı geciken Karadeniz hattı için hâlâ olur-olmaz tartışması sürüyor. 2200 metre derinlik, dolayısıyla 215 bar basınç, hidrojen sülfür ortamı teknik sorun olarak gösteriliyor. Meksika körfezinde 1600 metre derinliğe boru döşendiğine göre, 2200 metre derinliğe döşenmesi mümkün. Karadeniz tabanında erimiş oksijen olmadığı için korozyona uğramayacağı biliniyor, hidrojen sülfür ortamına karşı da özel kaplama yapılıyor. Her türlü koruma önlemi alınacak. Teknoloji işin üstesinden gelmeye yeterli, ama ne kadar zamanda döşenecek?

 

Karadeniz çift hatla geçilecek. İkinci hattın yapımı 2003’e ertelendi bile. Birinci hat için deniz inşaatını yapacak geminin Ağustos ayında Türkiye’ye geleceği ve hattı üç ayda döşeyeceği, Aralık’ta biteceği söyleniyordu. Şimdi ya geminin gelmesi gecikeceğinden, ya da döşeme işlemi uzayacağından, 2002 Ocak-Şubat ayları söyleniyor. BOTAŞ’ın ilk deneyiminden alınacak bir ders var. Trakya üzerinden gelen ilk doğal gaz boru hattı, Marmara sığ sularından geçiyor. Karadeniz hattının onda biri uzunluğunda, derinliği de Karadeniz’deki derinliğin onda biri olmasına karşın, 5 ayda döşenebilmiş. Karadeniz’in fırtınalı havasında 3-5 ayda bu hat döşenebilecek mi? Bu arada Oil & Gas Journal, inşaatı yapacak İtalyan Rus konsorsiyumunun yan firmalarıyla 2003’ü baz alarak anlaştıklarını iddia ediyor. İster misiniz, Rusya yeni gecikmelere, bu kez Mavi Akım soruşturmasını gerekçe göstersin ve Türkiye’den tazminat istesin?

 

Mavi Akım, belki İran gazından sonra gelir. İran gazı Temmuz ayında gelecek deniyordu, ama Türkiye tarafındaki kompresör istasyonunun yapılmamış olması nedeniyle, gelse de çözüm olamayacak. Kaldı ki, o da işletme anlaşmasının imzalanmamış olmasına takılmış durumda. BO modeli ile 4624 MW’lık dört doğal gaz santralının yapımı ise sürüyor. 3854 MW’lık ENKA’ya ait üç tanesi, proje tarihinden önce tamamlanacak. 777 MW’lık Adapazarı Mart 2002’de, 1554 MW’lık Gebze Nisan 2002’de, 1523 MW’lık İzmir Ağustos 2002’de üretime geçecek. Bu santrallara gaz gerekiyor. ENKA’nın patronu Şarık Tara, “Mavi Akım Türkiye için zümrüdi anka kuşu” diyordu. Gaz gelmeyince, kargaya mı, baykuşa mı dönüşecek? Ersümer, Mecliste “gelmeme ihtimaline karşı tedbirlerin alındığını” söylüyordu ya. Yoksa o tedbir, İzmir’de iki yıl öncesinden inşaat ruhsatı ile başlanan ve lisanssız yapılan özel sektörün ilk LNG terminali mi? Borulardan gaz kokmayınca 1,5 kat pahalı LNG nasıl olsa tercih olunacak. Ucuz Azerbaycan gazı kaçırılmış, sembolik tutulmuş, kimin umurunda.

 

Kasim 29 2016 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Haklı İstemi

Kategoriler

DUYURULAR