4 Mart 2004

 

 

İSKEN-Sugözü polemik konusu yapılmamalı!

 

Prof. Dr. Mustafa Özcan ÜLTANIR

 

4 Kasım 2000 günü temeli atılan İskenderun ithal kömür, İSKEN-Sugözü Santralı’nın resmi açılışı 24 Şubat 2004, yani geçen hafta Salı günü yapıldı. Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ve Enerji Bakanı Cumhur Ersümer temelini atmıştı. Konuk Alman Başbakanı Gerhard Schröder, Başbakan R. Tayyip Erdoğan, Enerji Bakanı Dr. M. Hilmi Güler açtı. Temel atma törenine de, açılış törenine de katılmış enerji uzmanı bir kişi olarak izlenimim, ilk günkü coşkusuyla, programı hiç aksamaksızın gerçekleştirilmiş dev bir proje, övünülebilecek bir santral, devasa yapısı ve tüm görkemi ile karşımızda. Bacasından çıkan bembeyaz baca gazı, özenle yapılan kömür alım limanı, örtülü konveyörleri, tozuması engellenmiş kömür stok alanı, çimento fabrikasına hammadde külü, alçı fabrikasına hammadde baca gazı arıtma sistemi artığıyla sonuçta, İskenderun Körfezi’nde çevre dostu bir santral yerini almıştı.

 

Protestocu çevreciler ilk günü de gelmişlerdi, son günü de geldiler, ama şamataları her iki günde de tören alanına yansımadı. Kaldı ki, Türkiye’nin çevre mevzuatından öte, Dünya Bankası çevre standartlarına uyan bu santrala, çevre açısından eleştiri getirmek gerçekçi değil. Bu standartları ile kent içinde de yer alabilir. Yok yere çevreciler eleştirir de, eski solcu kisvesi altında devleti hortumdan koruyuculuğa soyunanlar, yerli kömürlerin nitelik ve niceliğine bakmaksızın kendi çıkarına yerli kömürü savunanlar durur mu? AK Parti’ye mi yoksa Bakana mı ait olduğu bilinmeyen matruşka bebek politikasıyla, öküz altında buzağı arayanlar da bunların destekçileri. Bu gelişmelerle, bitmiş santralın davası olur mu sorusu gündeme gelmemeliydi! Hele, tamamı Alman sermayesine ait bu yatırımda, Sayıştay’ın bir türlü resmen açıklanmayan, gazete köşelerine dedikodu malzemesi raporunun, desteksiz tespitine ne demeli?

 

Yabancı sermayeyi çekememekten yakınırız. Örneğin, Almanya’dan gelen yatırım bugüne kadar 4 milyar dolar gibi çok küçük, ama İSKEN-Sugözü Santralı bir seferde 1,5 milyar dolar Alman sermayesi getiren bir proje. Toplam gücü 1320 MW olan, 110 MW’ı iç tüketime harcanan ve 1210 MW güçle yıllık güvenilir üretimi Atatürk Barajı kadar, yani 9 milyar kWh üreten santrala toplam 1,5 milyar dolar yatırılmış. Santralın 100 MW’ına yapılan yatırım 113 milyon 636 bin dolar. Şimdi sıkı durun, geçen hafta sonu bir gazetede Sayıştay’ın mahut raporundan alıntıyla, güya 100 MW’lık kapasite artırımının maliyeti 772 milyon dolara mal olmuşta, kamu bu kadar yük altına girmiş vs.!

 

Hadi canım sende, yapılan toplam yatırım belli. Herhalde dört işlemden bölmeyi bilmeyen uzmanın, ciddiye alınamayacak iddiası. Bu santral, 4283 sayılı kanunla yapılan, yapımında Hazine parası bulunmayan, tamamı Almanlar tarafından karşılanan bir yatırım. 16 yıl alım garantisiyle satacağı elektriğin ortalama fiyatı ise, 4 Cent/kWh’in altında ve en ucuz anlaşma. İlk yılki satış fiyatı bile, TETAŞ’ın ortalama satış fiyatının altında. Rekabetçi bir fiyata sahip İSKEN santralı, piyasamız adına kazanç. Ayrıca, frekans kontroluna katkısıyla, yapılmasına çalışılan Avrupa şebekesi UCTE bağlantısı için de örnek.

 

Temeli atılırken santralın yatırımcısı, Alman STEAG AG firması idi. Türk firması GAMA A.Ş. de ortaklığa adaydı. Lider firmalarımızdan GAMA, yapımda görev aldı, ama kendisine ayrılan payı satın alamadı, ortaklığı gerçekleşmedi. Keşke devlet, GAMA’ya destek olsaydı! Şu anda santralın ortakları; STEAG AG ve RWE Power AG, Alman firmaları. Almanya Başbakanı Schröder, “Piyasanıza bizi kabul etmeniz, Alman-Türk stratejik işbirliğinin göstergesidir” diyor ve Almanya’nın Türkiye’de başka santrallar kurabileceğini vurguluyordu. “2007’den sonra ne yapacağız, elektriği nasıl bulacağız?” arayışındayız. Enerji sektörümüz fiziki büyüklüğü ile yabancı sermaye çekmeye müsait ve büyük yabancı yatırıma ihtiyacımız var. Yeter ki, yabancı sermayeyi tedirgin edici değil, rahatlatıcı ortamı yaratalım ve koruyalım!

 

On gündür İSKEN’e haksız eleştiriler yapılıyor. Yerli kaynakların rezerv ve potansiyel toplamı, 2010 yılı talebi 270 milyar kWh’den küçükken, ithal enerjiye gerek var da, hep doğalgaz mı olsun? Yerli kömürler kalitesizken, ucuz ve kaliteli ithal kömür seçeneği görmezlik edilemez. İşte, bunun için 29 Ağustos 1996 tarihli Resmî Gazete’de, yap-işlet modeli ile yapılmak istenen ithal kömür ve doğalgaz santrallarının listesi yayınlanmıştı. 1000 MW’lık İskenderun Santralı, ilk kez orada yer almıştı. İSKEN Santralı, Kolombiya’nın STEAG AG’ye borcu karşılığı vereceği kömürü kullanmak için yapılan bir santral değil. Bu çok yanlış bir iddia. İSKEN, 1996’daki tutarlı politikanın ürünü! Yerli kömüre de elbette “evet”. EÜAŞ, Çan Linyit Santralı’nın 160 MW’lık birinci ünitesini bitirdi diye de seviniyoruz. Umarız, Türk özel sektörüne kısa zamanda Amasra’da, yerli kömürle İSKEN Santralı gibi 600 MW’lık santral kurma fırsatı da yaratılır!..

 

Kategoriler

DUYURULAR