7 Eylül 2000
Prof. Dr. Mustafa Özcan ÜLTANIR
Bugün bir varil petrol denilince, Enerji Dünyası’nda akla gelen, 1 Eylül 2000’de fiyatının 35 dolara yükselişi olur. Dünya ekonomisinin bu kara kanı, 21. yüzyılda da gücünü koruyabilecek. Bu yükselişi yorumlanabilir, enflasyona olumsuz etkisi tartışılabilir ama, şimdi Türkiye’de bir varil petrolün anlamı daha başka.
Bizim varilimiz, Azerbaycan’da Hazar’ın soğuk suları altından çıkarılan, Amerikalı serüvenci yazar Thomas Goltz’un liderliğindeki motosikletli ekipçe Bakü’den alınıp, 1730 km’lik Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı güzergahından 10 günde Ceyhan’a getirilen, 2 Eylül 2000’de BOTAŞ Terminali’nde törenle teslim edilen sembolik ham petroldür. Törende Mr. Goltz; “Biz bir varil getirdik, günde bir milyon varil getirmek sizin işiniz” diyordu. Şimdilik yapamadığımızı vurgulayan bu söz, projenin büyük destekçisi Amerika’nın uyarısı gibi idi.
Mr. Goltz’a bu ilham nereden geldi, bilinmez ama, BOTAŞ ve TPAO’dan başka Amerikan, Azerbaycan ve Norveç firmalarınca finanse edilen eylem, saptanan güzergahın güvenli olduğunu gösterdiği gibi, proje için kararlılık gösterisi oldu. Bununla beraber, törenin beklenen düzeyde yapıldığı söylenemez. Bürokratlar, elçiler, Keçeciler vardı. Ersümer de yoktu ama, törende gözler Enerji Terminali Türkiye Projesi’nin Mimarı 9. Cumhurbaşkanımız Demirel’i ve yanında bulunacak Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’i aramadı değil. Bu eksiklik, gösterinin medyada gereken yeri almasını engelledi.
Haydar Aliyev’in, “Asrın En Büyük Neft Kemeri” olarak tanımladığı bu hat için halen Kazakistan’ın throughput katkısı, yani boruyu dolduracak petrole yapacağı katkı sağlanmış değil. Bunun dışında tüm anlaşmalar tamamlanmış durumda. Kazakistan Büyükelçisi törende, “Hattan Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve hatta Rusya petrolü harıl harıl akacak” dediyse de, bunun gerçekleşmesi zaman alacak. Rusya da zaten hattı geciktirmek istiyor. Kazakistan Rusya’nın CPC hattına petrol vermeyi taahhüt ettiğinden çekimser davranıyordu ama, Tengiz’de yeni bulunan petrol yatakları nedeniyle tutumunu değiştirmiş gibi.
2004 yılında bitirilerek yılda 50 milyon ton petrol getirecek hat, başta 11 milyon ton Azeri petrolü taşıyacak. Azerbaycan’ın payı 25 milyon tona, Kazakistan’ın payı 20 milyon tona çıkabilecek. Rusya’nın projeye eskisi gibi olumsuz bakmadığı söyleniyor. Akılcılık, olması gerekenin siyasi rekabet değil, ekonomik işbirliği olduğunu gösteriyor. Kaldı ki, konsorsiyum içinde Rusya da var. Geçmişte projeyi hayal olarak değerlendirenler, şimdi gerçekleşeceğini görüyorlar. Hattın kapasitesinin artırılması bile konuşulur oldu. Büyük petrol şirketleri hisse kapmak peşindeler. Yine de alternatif başka hatlar önerilmiyor değil.
Bakü-Tiflis-Ceyhan Hattı’nın 468 km’si Azerbaycan, 225 km’si Gürcistan ve en uzun olan 1037 km’lik bölümü Türkiye içinde döşenecek. Hattın 2,4 milyar dolara çıkması ve Türkiye bölümü için 1,4 milyar dolar yatırılması bekleniyor. Hattın yapımının Amerika’nın desteğine koşut olarak, Amerikan firmaları ve finansman olanakları ile gerçekleştirilmesi en akılcı yol olacak. Kafkas-Hazar yöresi petrol üretiminin artmasıyla, pek de uzun olmayan bir gelecekte, hatta paralel ikinci bir ham petrol boru hattı bile gündeme gelebilir. Ceyhan bir Rotterdam olabilir.
Türkiye’ye kardeş Azerbaycan’dan gelecek sadece petrol değil, doğal gaz da var. Petrol aramaları sırasında Şah Denizi’nde, Bakü’nün 70 km Güney-Doğu’sunda gaz bulundu. Bu gaz, Türkmenistan gazından önce Türkiye’ye gelecek görünüyor. Türkmen gazında konsorsiyumun çökmesi, Türkmenbaşı’nın özel istekleri, projeyi belirsizliğe ve gecikmeye iteleyince, Azerbaycan gazının önemi arttı. Pazarı bulunmayan gazın değeri olmadığından projesi hızla geliştiriliyor.
Şah Denizi Gaz Konsorsiyumu, bu doğal gazın Türkiye’ye ulaştırılması için proje finansmanının yüzde yüzünü sağlamayı taahhüt ederek, teklifini BOTAŞ’a verdi bile. Azerbaycan-Gürcistan arasındaki mevcut hattın rehabilite edilerek kullanıma sokulması, projeyi fizıbıl duruma getiriyor. Gürcistan da bu hattan gaz almak istiyor. Gürcistan’dan Horasan’a uzanacak proje aşamasındaki hattı ise, ileride Türkmenistan gazı için de kullanılacak biçimde BOTAŞ’ın inşa edebileceğini söylemesi, projeye ivme kazandırıyor. Şah Denizi’nden çıkan Azeri gazı, Azeri petrolünden iki yıl önce, 2002 yılının sonlarında Türkiye’ye ulaşabilir. Azerbaycan’dan getirilmesi planlanan yılda 5 milyar metreküp gaz, mevsimlik dalgalanmaları düzenleyici katkı sağlayacağı gibi ileride artabilir.
Petrol ve doğal gaz gibi, Kafkas ve Hazar yöresi hidrokarbonları için Türkiye, yöre ülkeleri ile örtüşen çıkarlarından ötürü, pazara çıkışta en önemli terminal olmakta. Ancak, Enerji Terminali Türkiye Projesi kanaviçe gibi örülebilmeli.