http://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay.phpkod=45021&tipi=5&sube=0#.WMv7fvnyiUk

 

ENERJİ PLATFORMU / PROF. DR. MUSTAFA ÖZCAN ÜLTANIR (DÜNYA, 26.12.2002)

 

 

Geçen hafta sonu, TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu olarak üç bakanımızı ziyaret ettik. Sırası ile Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Dr. Hilmi Güler'e, Türkiye'nin enerji sorunları ile ilgili TÜSİAD görüşünü aktarıp yeni bakanlarımızın görüşlerini aldık. Çok kısa özetlerle, bu uzun görüşmelerin bazı çarpıcı yanlarına değinmek istiyorum.

 

Sayın bakanlarımıza, "Enerji Piyasasının Yeniden Yapılandırılması Hakkında TÜSİAD Görüşü rapor olarak sunuldu. Ayrıca, elektrikte talebin yüzde 8-10'lara varacak artış göstermesinin beklenildiği, Türkiye'nin ekonomik hamle gerçekleştirmesi durumunda çok yakın bir gelecekte enerji sorunu çıkabileceği, yeni yatırımların önünün açılması gerektiği, 31 projeye dönüşen 29 projenin akıbetinin yabancı yatırımcıları etkileyeceği, Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulama zorunluluğu, tahkim davalarının artabileceği, yeniden tanınması gereken bir geçiş döneminde enerji yatırımları için Hazine garantisinin vazgeçilemez olduğu, özelleştirmede hızlandırma beklendiği, Enerji Piyasası Kurulu'nun yeni bir bürokrasi ile sorun yarattığı, kurulun yeniden düzenlenmesi ile içinde özel sektör temsilcilerine yer verilmesi istemi ayrıntıları ile anlatıldı.

 

Ali Babacan, 2002 yılını yüzde 6.5 büyüme ile kapatabileceğimizi, 2003'ün büyüme hedefinin yüzde 5 olduğunu belirttikten sonra, "Enerjimiz var, kısa süre içinde enerji problemimiz yok görüşüne katılmıyoruz" dedi. Yatırımlara Hazine garantisi konusunda Borçlanma Yasası'nın limit getirdiğini, yatırımları rasyonalite açısından incelemeye aldıklarını açıkladı. Yeni yatırımlar için, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) çalışmalarının önemli olacağını, büyük olasılıkla bu kurulun başına geçeceğini, YOİKK'nin sektörel komitelerinden birinin enerji olduğunu açıklamalarına ekledi.

 

Babacan, enerji sektöründe özelleştirmenin önemine inandığını, kamu payının minimuma inmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, Enerji Piyasası Kurulu dahil bütün kurulları çok sayıda şikayetle incelemeye aldıklarını, bunlara özel sektörün mutlaka katılması gerektiğini vurguladı. Enerji yatırımlarında geri dönüş kolaylığının, finansman temininde kolaylık sağlayacağı görüşünü aktardı. Alternatif finansman modelleri araştırılması gerektiğine inandığını, Irak savaşı çözümleninceye kadar yatırımların durabileceğini anlattı.

 

Ali Coşkun, konuya hakimiyeti ile TÜSİAD görüşlerinin haklılığına katıldığını belirtirken, bir çarpıklığı vurgulamadan geçemedi: "Kurullar ve kurallar ülkesi olmaya hevesliyiz. Ancak, kurul bağımsız iken, ilgili kurumlar bakanlığa bağlı. Amerika'da başkanlık sistemi ile kurullar sistemi uyuşuyorsa da bizde öyle mi?" Sanayi kesiminin hareketlenmeye başladığını, büyümenin süreceğini, bu gidişle 2004 yılında enerji darboğazına girilebileceğini vurguladı ve "Hazine yatırımları durdurmamalı" dedi. Yatırım engellerini sıralarken, Çoruh havzasında onbir hidroelektrik santral projesinden dördü yaptırılırken, diğerlerini durdurma nedenlerinden birinin rafting sporu olmasını eleştirdi.

 

Dr. Hilmi Güler, aldığı bir brifingi yarıda keserek, TÜSİAD heyetini kabul edip içtenlikle görüş alışverişine katıldı. Elektrik yatırımlarında alım garantisine iyi bakmasına rağmen, Hazine'nin iyi bakmadığını söyledi. "2006 yılına kadar enerji darboğazı olmaz" görüşüne katılmadığını, yatırımların önünün açılması gerektiğini belirtti. Hidrolik projelerin ve rüzgâr projelerinin geliştirilmesini istedi. TÜSİAD'ın "Yeni ve Yenilenebilir Enerjiler Yasası" önerisine, "Hazırlayıp getirin yasalaşması için elimden geleni yapayım" yanıtını verdi. Bakanlıkta bürokratların imza atma korkularından şikâyet ederken, bakanlığın çok yıpranmış olduğunu söyledi. Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı'nın ihmal edilen ikinci kısmına, yani doğal kaynakların aranıp geliştirilmesine önem vereceklerini açıkladı. Bu kapsamda petrol ve doğal gaz aramalarını geliştirmek istediklerini vurguladı.

 

Dr. Güler, Türkiye genelinde elektrikte kayıp-kaçak oranı yüzde 22 iken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yüzde 80'e çıktığını açıkladı. Bu bölgede yapılacak özelleştirmenin önemi ve farklılığı üzerinde durdu. Elektrik fiyatlarını aşağıya çekmek istediklerini söylerken, TRT Fonu'nun kaldırılması gerektiğini belirtti. Devletin geçen yıl bütçeden bütün KOBİ'lere 13 trilyon verirken, TRT'ye 400 trilyon harcamasının çarpıklığına da değindi. Bu haftaki yazımı Dr. Güler'in umut verici bir cümlesi ile noktalamak istiyorum. Dr. Güler diyor ki; "İstediğimiz sistemi kurarsak, inanamayacağınız derecede farklı bir dünya olacak".

 

Kasim 29 2016 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Haklı İstemi

Kategoriler

DUYURULAR